konu başlıkları

13 Aralık 2011 Salı

Rota: Karadeniz Sahilleri

Sevgili Emre Tok en son katıldığı Dorset Sahil Ultra Maratonu'nu anlatınca aklıma geçen sene Alptekin'le koştuğumuz rota geldi. Sizler de benim gibi Emre'nin koştuğu manzaralara ve yerlere hayran kaldıysanız, buyrun size yerli malı sahil koşu rotası. Biz mesafeyi kısa kesmiştik, nefesinize ve yüreğinize göre sahilden gidebildiğiniz kadar gidebilirsiniz. Google Earth üzerinden rotayı inceleme ve yolları takip etme şansı var, genelde açık arazi olduğu için orman yolları gibi uydu haritalarında belirsiz gözükmüyor, yola çıkmadan Alptekin'in yaptığı gibi rotayı işaretleme şansınız olacaktır. Koşmaya niyetlenenlere ipucu: bence bu kayalıklara ve Karadeniz manzarasına kapalı havalar çok yakışıyor...
rotamızın Google Earth görüntüsü
Arabamızı Sarıyer'i geçtikten sonra Kavaklar'a giden yol üzerinde orman girişine park ettik. Sahile ulaşmak için önce orman yangın yollarından koştuk. Bu yollar ormanlık alanlarda yangın çıkması durumunda alevlerin ilerlemesini engellemek ve itfaiye araçlarına kolay ulaşım sağlamak için açılmış geniş bulvarlar. Gerçekten de bazı yerlerde 3-4 şeritlik yollar kadar genişlediği oluyor.
dik yolları tırmanırken

Zemin toprak, hava şartlarına göre balçık derecesine varan çamur sizi bekliyor olabilir. Bu tip bir zeminde koşmanın en büyük derdi ayakkabınızın tabanına yapışan ve sizi yavaşlatan çamur öbekleri. Kış mevsimlerinde buralarda koşacaksanız bu çamur derdinden kaçış yok, tabanı çivili yapıda ayakkabılar çamur atmaya elverişli olsa da rotanın ilerisinde karşılaşacağınız kayalık zeminlerde başınızı ağrıtabilir.
Koşunun başında Alptekin

Sahile vardığımız ilk nokta Golden Beach Club'ın bulunduğu koy. Burada kısa bir mesafeyi plaj kenarından koşarak ilk burnu dönüyorsunuz ve Karadeniz müthiş manzarası ile karşınıza çıkıyor. Bu rotanın güzelliği kayalık sahil şeridinde bazen deniz seviyesine inip bazen de yükselerek ilerlemesi, hem eğim antrenmanı hem de manzara olarak bulunmaz fırsat!

Biraz daha devam ettikten sonra iki ufak koyu geçip Uzunya Koyu'na varıyorsunuz. Burada da kısa bir mesafeyi taşla karışık kumsal sahil şeridinden koşmak gerekiyor. Yaz mevsimi olsa güneşlenenlerden geçilmeyecek bu plajları kış ortasında görmek değişik bir duygu. 

Plajdan sonra tekrar kayalık burunlara tırmanarak bu sefer Dalia Beach'in bulunduğu koya iniyorsunuz. Benzer kumsal şeridini aşıp Kumköy'e kadar tepelerden koşarak ilerliyorsunuz.

Biz buradan geri dönüp arabaya yöneldik ama rotayı devam ettirip çok ilerilere gitmek mümkün. Kumköy'den içeri sapınca rota Demirci 'ye kadar uzun süre asfallte devam ediyor. Ormana girmek için buradaki bir sitenin bahçesinden geçip, bu sefer sahile varmak için kullandığımız yangın yollarının batısında kalan vadiye indi. Başlangıç yolumuza pararlel bir rotadan koşarak arabamıza varıp koşumuzu sonlandırdık.





1 yorum:

  1. 2011 kurabiye macera yarışında bu rotanın sahil kısmına biz de girdik ve yarışın en manzaralı parkuruydu. kapalı havalar yakışıyor demişsin ama rüzgara dikkat, fena çarpar adamı!

    YanıtlaSil

Hakkımda

Fotoğrafım
istanbul, Türkiye
2006 yılında 1.80 boyum ile 110kg olunca zayıflamak için koşsam mı diye düşünmeye başladım. Internet'te bulduğum 8 haftalık bir program gözüme zor gözükmeyince haftada 3 gün, her seferinde de toplam 20 dakika olacak şekilde koşu antrenmanlarına başladım. 8 hafta sonunda durmadan 30 dakika koşabildiğime o an kendim de inanamadım. Bundan sonra ne yapmalı diye düşünürken Amazon.com da "Koşucu Olmayanlar İçin Maraton Antrenmanı" isimli kitabı görüp maraton koşmaya karar verdim. 3 yıl içinde 5 maraton koştuktan sonra ultra maraton koşma fikrini kendime daha yakın buldum. 2010 senesinden beri aklım fikrim uzun mesafe koşularında. Ülkemizde bu sporun az bilinmesi, yapanların az olması ve maraton koşanlar tarafından bile olduğundan zor hatta imkansız olarak görülmesi epey canımı sıkıyor. Bu blog fikri de bu sıkınıdan doğdu. Gördüm ki yazması koşmasından daha zormuş...