konu başlıkları

18 Ocak 2012 Çarşamba

Koşarken Dinlenmek

fotoğraf: Eagle.eye Photography
Ultra maratonların en güzel taraflarından birisi de yorgunluk hissi çöktüğünde dinlenebilmek. Duraladığınız an sizi yüzlerce kişinin geçmesi gibi bir endişe çok sözkonusu değil. Uzun mesafeleri katederken bu işi yorulmadan yapabilmek, gerektiği gibi dinlenmek işin püf noktası. Peki ama bu işi koltukta bacaklarımızı uzatmadan yapmak mümkün mü? Bir koşu yarışında dinlenmek nasıl olur? Durup dinlenirsek o yarışı kaybetmez miyiz? Neler kazanıp neler kaybedeceğimize tekrar bir bakalım dinlendiğimiz zaman



 Nathan Whiting'in "A Step Beyond:A Definitive Guide to Ultrarunning" adlı kitapta yer alan yazısından çevrilmiştir.

Bazen öyle anlar gelir ki ağrı ve yorgunluk hat safhadadır, pes etmek gerekir, aklınızdan tek bir olumlu şey bile geçmez, olabileceğinizden kat be kat fazla yorulmuşsunuzdur. Dinlenmenin zamanı gelmiştir. Hala acele etmeyi düşünseniz de aslında dinlenmek gayet basittir.
Yarışmayı aklınızdan çıkarın. Genellikle başlarda dinlenenler, sonradan kendinde kazanma gücünü bulanlar olur. Saati unutun gitsin, ızdırap çekerek hızınızı arttıramazsınız. Bir iki dakikalık oturma çok büyük bir kayıp sayılmaz. İşte size uzun bir yarışta dinlenmek için bir kaç yöntem:

Yürümek
Herkes nasıl yürüneceğini bilir. Uzun adımlar kısa adımlara göre daha iyidir. Kasları esnetmek, koşmaktan kasılmasını beklemekten iyidir. Derin nefes alıp vermek çok önemlidir. Koşucular yorulunca nefes nefese kalır. Ciğerlerinizi açın, iyice hava dolmasını sağlayın. Nefes alarak kendinize gelin. Yokuşlarda ve dik yerlerde yürüyün. Hava soğuksa rüzgara karşı koşmayın, çok çabuk üşür ve soğursunuz. Sıcak günlerde hava rüzgarsızsa yürümeyin, pişersiniz. Yürümeyi vücut ısısını dengelemek için kullanın. Koşarken ve yürürken vücudunuzun neler hisettiğini öğrenmeye çalışın. Arada ne fark var? Koşma ve yürüme evreleri birbirlerine ne kadar ve nasıl etki ediyor?

Durmak
Düz bir yer bulup hareketsizce durun. Gözlerinizi kapatın. Vücudunuzda devam eden devinimleri düşünün. Her bir hareketin sakinleşmesini bekleyin. Bırakın kaslarınız kendini salsın. Çenenizi, omuzlarınızı, kollarınızı, kaburgalarınızı, belinizi, sırtınızı, bacak kaslarınızı gevşetin ve rahatlayın.. Derin bir nefes aldıktan sonra ciğerlerinizi tamamen boşaltın. Ayak parmaklarınızı gevşetin. Yavaşça gözlerinizi açın, bırakın dünyanın güzellikleri içinize dolsun, siz onların peşinde koşmayın. Gülümseyin. Ve koşun.

Oturmak
Bir sandalye veya benze birşey bulun. Bol bol sıvı tüketin. Birşeyler yiyin. Ayaklarınıza masaj yapın. Temiz elbiseler giyin. Bir kaç saniyeliğine gözlerinizi kapatın, bırakın aşınız dönsün. Güçlü yanlarınızı düşünün, yarış planınızı yediben gözden geçirin. Gülümseyin. Ayağa kalkın.

Çömelmek
Tutunacak birşeyler bulun. İsterseniz bu esnada biraz bacaklarınızı  esnetebilirsiniz. Yavaşça çömelin. Aşağı inerken sakin bir şekilde nefes alın. Çökene kadar tabanlarınız yere bassın, çöktüğümüzde tabanlarınızı yerden kaldırın. Parmak uçlarınız üzerinde dinlenirken gözlerinizi kapatın. Ellerinizi yere koyun. Başınızı öne sarkıtın. Kasılmış, sertleşmiş ve yorulmuş yerlerinize konsantre olup nefes alın. Kendinizi gözlemleyin, kalbinize, karnınıza, ciğerlerinize kulak kabartın. Gücünüzün farkına varın. Sırtınızı doğrultun, gözlerinizi açın. Topuklarınızı üzerinde kalkın. Gülümseyin. Ve koşun.

Uzanmak
koştuğunuz rotadan daha sıcak olmayan bir yer bulun (yoksa bir daha hayatta kalkmazsınız) Birilerinden bir süre sonra sizi uyandırmalarını rica edin. Ayakkabılarınızı çıkartıp ayaklarınızı ovun. Birşeyler atıştırın . Biraz kestirin, 10 dakikadan 2 saate kadar, size kalmış. Yarış 48 saatten uzun değilse kestirme işini daha fazla uzatmayın. Uyuyamıyorsanız da yattığınızyerde birkaç kez yavaşça önden arkaya dönün. Esnetme yaparsanız çok iyi gelir. Kramp giriyorsa su için. Olabildiğince yavaş ve derin nefes alın. Bir süre sessizce yatın. O an başka bir yerde olduğunuzu hayal edin. Yavaşça kalkın. Tekrar koşmaya başlamadan önce bir süre yürüyün.

1 yorum:

  1. Bir de tazelenme var. Yeni çorap, yeni tshirt, yeni şort... Sıfırdan başlamak gibi ;)

    Ise yarar mi bilmiyorum ama en sevdiğin yiyeceğin cantanda olması bence önemli, özellikle abur cubur. Iznik te mm ve sarelle li ekmek taşıyacağım, zihnimin yorulduğu anlar için...

    YanıtlaSil

Hakkımda

Fotoğrafım
istanbul, Türkiye
2006 yılında 1.80 boyum ile 110kg olunca zayıflamak için koşsam mı diye düşünmeye başladım. Internet'te bulduğum 8 haftalık bir program gözüme zor gözükmeyince haftada 3 gün, her seferinde de toplam 20 dakika olacak şekilde koşu antrenmanlarına başladım. 8 hafta sonunda durmadan 30 dakika koşabildiğime o an kendim de inanamadım. Bundan sonra ne yapmalı diye düşünürken Amazon.com da "Koşucu Olmayanlar İçin Maraton Antrenmanı" isimli kitabı görüp maraton koşmaya karar verdim. 3 yıl içinde 5 maraton koştuktan sonra ultra maraton koşma fikrini kendime daha yakın buldum. 2010 senesinden beri aklım fikrim uzun mesafe koşularında. Ülkemizde bu sporun az bilinmesi, yapanların az olması ve maraton koşanlar tarafından bile olduğundan zor hatta imkansız olarak görülmesi epey canımı sıkıyor. Bu blog fikri de bu sıkınıdan doğdu. Gördüm ki yazması koşmasından daha zormuş...